ÜRORAD :: İdrar Kaçırma ve Ürodinami

İdrar Kaçırma (İnkontinans)

İstemsiz idrar kaçırma, idrarı tutamama veya mesane (idrar torbası) kontrolünün kaybı olarak tanımlanır ve toplumda çok sık rastlanan bir sağlık problemidir. Kadınlarda daha sık görülür. Şiddeti değişkenlik göstermekle beraber, öksürme, gülme yada karın içi basınç arttığında damla damla idrar kaçırma (stres inkontinans) olabileceği gibi, aniden idrar yapma hissi ile tuvalete yetişememe ve idrar kaçırma (urge inkontinans) şeklinde ortaya çıkabilir. Bazen her iki tip idrar kaçırma kombine olabilir (mixt tip inkontinans).

Eğer üriner inkontinansın derecesi günlük yaşamı ve yaşam kalitesini etkiliyorsa, mutlaka doktora başvurulması gerekir. Çoğu hastada, basit yaşam tarzı değişiklikleri ve basit medikal tedavilerle ciddi sonuçlar alınabilir.

İDRAR KAÇIRMA ÇEŞİTLERİ

Stres İnkontinans: Bu tip üriner inkontinans, öksürme, hapşırma, aniden ayağa kalkma, gülme, ağır bir şey kaldırma gibi ani karın içi basınç arttığı durumlarda damla damla veya daha fazla idrar kaçırma olarak tanımlanır. Stres inkontinans, mesane ve üretrada (mesaneden dışarı açılan kanal) kapakçıkların yetersizliği veya zayıflığı sonucu görülür.
EN ÖNEMLİ SEBEBİ GEBELİK, DOĞUM VE MENAPOZDUR.

Urge İnkontinans: Aniden gelen idrar yapma hissi ile idrarın kaçırılması olarak tanımlanır. Mesanede aniden ortaya çıkan istemsiz kasılmalar neticesinde ortaya çıkar ve kişi tuvalete yetişemeden idrar kaçırma oluşur. Bu tip inkontinansın yarattığı sıkıntı ile, geceleri de dahil olmak üzere çok sık tuvalete gider. Urge inkontinans sebepleri arasında; idrar yolları enfeksiyonları, mesane irritasyonu yapan maddeler (idrar yollarında taş, kum...), barsak problemleri, Parkinson hastalığı, Alzheimer hastalığı, inme ve Multipl skleroz gibi hastalıklar sebep olabilir. Urge inkontinans, sebep olan bir hastalık yoksa, hiperaktif mesane sendromu olarak da adlandırılmaktadır.

İdrar kaçırma yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Kişinin özgüveni azalır, seksüel aktivitede idrar kaçırma korkusu ile seksüel ilişkiden kaçınır. Ayrıca inkontinans olan kadınlarda anksiyete ve depresyon gibi hastalıklar daha sık görülür.

TANI

İdrar Analizi

Yapılacak idrar analizi ile, idrar yolu infeksiyonları, idrarda kan veya taşa ait bulgular saptanabilir.

• Kan testleri

İnkontinansa sebep olabilecek diabet gibi sistemik hastalıkların araştırılması açısından faydalı olabilir.

• Ultrasonografi

Ultrasonografi ile mesane kapasitesi ve mesane böbrekler ve idrar yollarında anomaliler, tümörler, taş ve tıkanmalar saptanabilir.

• Stress test

Jinekolojik muayene esnasında, hastanın öksürme veya ıkınması ile karın içi basınç artışı sağlanarak idrar kaçırma olup olmadığının gözlenmesi esasına dayanan basit ama önemli bir testtir.

• Ürodinamik testler

Bu testler mesanenin dinlenme ve işeme esnasında basınçların ölçümü esasına dayalı testlerdir. Üretra ve mesaneye kateter yerleşimi ve özel basınç ölçer cihazlar gerektiren testlerdir. İDRAR KAÇIRMA TEŞHİS VE TEDAVİSİ İÇİN EN ÖNEMLİ ARAŞTIRMA YÖNTEMİDİR.

TEDAVİ

Üriner inkontinans tedavisi, inkontinans tip ve şiddetine bağlıdır. Çeşitli medikal ve cerrahi tedaviler mevcut olup tedavi hastaya göre bireyselleştirilmelidir. Çogu hastada, ilk basamakta, fiziksel ve davranışsal terapiler tercih edilir. Sonraki basamaklarda, ağır anatomik problem saptanan hastalarda ve şiddetli inkontinansda cerrahi ve kombine tedaviler tercih edilir.

Cerrahi Tedavi

Cerrahi abdominal (karından), laparoskopik veya vajinal yolla uygulanabilmektedir. Günümüzde uygulan en efektif yöntem vajinal yolla gerçekleştirilen cerrahi tekniklerdir. Hasta operasyondan bir gün sonra taburcu edilebilmekte ve hemen günlük yaşamına dönebilmektedir. Günümüzde ensık kullanılan cerrahi prosedürler, Sling (Askı) operasyonlarıdır. Mesane boynu ve üretranın desteklenmesi esasına dayanan operasyonlardır. TVT, TOT ve mini-sling teknikleri popüler olarak uygulan operasyonlardır. Ameliyathane şartlarında, yaklaşık 15 dakikada, genel veya spinal anestezi altında uygulanabilir. Hasta hemen ertesi gün taburcu edilmektedir. Başarı oranları % 90' nın üzerindedir ve uzun dönem sonuçları son derece başarılıdır. Dünyada en sık uygulanan jinekolojik operasyonlardandır. Komplikasyon oranları son derece düşüktür. Özellikle en sık görülen inkontinans tipi olan stres inkontinans ve mixt tip inkontinansda sonuçlar ve hastanın yaşam kalitesine etkileri yüzgüldürücüdür.

İdrar Kaçırma İdrar Kaçırma

Mesane Egzersizleri

Mesane egzersizleri, idrar yapmanın geciktirilmesi ve idrar hissi geldiğinde belirli süre tutularak mesanenin eğitilmesi tekniğini içerir.

Sıvı alımı ve diyet yönetimi

Alkol, asitli sıvı ve yiyeceklerin alımı ve kafeinli sıvılarının tüketiminin azaltılması inkontinans şiddetini azaltır. Bazı hastalarda, sıvı tüketiminin azaltılması, kilo verilmesi, fiziksel egzersiz ve yaşam tarzı değişiklikleri ile inkontinans problemi aşılabilir.

Pelvik Taban Kas egzersizleri

Pelvik taban kaslarının egzersizleri ''Kegel egzersizleri'' idrar yaparken işemenin durdurulması ve pelvis kaslarının istemli kasılması esasına dayanır.

İlaç Tedavisi

Farmakolojik ilaç tedavileri, sıklıkla davranışsal ve fiziksel tedavilerle kombine edilerek kullanılır. Seçilecek ilaçlar hastadan hastaya değişkenlik gösterebilir ve bazen kombine kullanılabilir.İlaç kullanımı mutlaka doktor tarafından seçilmeli ve doktor gözetiminde sürdülmelidir.

Üriner inkontinans, özellikle 30 yaş üstü kadınların % 30-40'nı etkileyen önemli bir sağlık sorunudur. Toplumda sık görülmesi sonucu, neredeyse normal yaşamın bir parçası olarak algılanmaktadır. Kadınlar, absorban pedler kullanarak, ekstra iç çamaşırı taşıyarak yada sıvı alımını azaltarak bu sorunla mücadele etmeye çalışmakta, bu şikayetle doktora başvuru - gerek bu sorunun normal yaşamın bir parçası, gerekse utanma dolayısıyla - yetersiz olmaktadır. Dolayısyla üriner inkontinaslı kadınlar, günlük aktivitelerini ve sosyal yaşam planlarını bu sorun merkezinde yapmakta ve yaşam kalitesi ciddi anlamda kısıtlanmaktadır. Seksüel problemler, özgüven sorunları, anksiyete ve depresyon gibi psikolojik problemler inkontinansı olan kadınlarda daha sık gözlenmektedir. Oysa günümüzde, modern tıbbın gelişimi ve cerrahi tekniklerin gelişimine parelel olarak, kadınlarda inkontinans sorunu başarı ile tedavi edilebilmektedir. Tedavi sonrası kadınların sosyal yaşamı ve yaşam kalitesi, özgüveni ve seksüel yaşamında anlamlı derecede artış olduğu çalışmalarda gösterilmiştir. Sonuç olarak kadınlarda üriner inkontinans, normal yaşamın bir parçası değil tedavi edilebilir bir hastalıktır.